T.C.

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ

Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü

Sıra No PROJE SONUÇ RAPORU BİLGİ FORMU
1  Proje No :   2021.04.03.1184
2  Projenin Adı :   VezikoüreteralReflüsü Olan Hastalarda SOX17 Geninin Yeni Nesil Dizi Analizi ile Araştırılması
3  Projenin İlgili Olduğu Alan Adı :   Sağlık Bilimleri Araştırma Projesi (SBAP)
4  Proje Yürütücüsü :   Dr.Öğr. Üyesi Nadide Melike Sav
5  Proje Yürütücüsü E-posta :   nadidemelikesav@duzce.edu.tr
7  Proje Araştırıcıları :  Arş.Gör.Dr. nihan kalay duran
 
8  Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi :   29.03.2021
  29.03.2022
9  Proje Süresi :   12
10  Ek Süre :   0
11  Ek Ödenek :   0,00
12  Projenin Bütçesi :   24.000,00
13  Toplam Harcama :   23.593,53
14  İşbirliği Yapılan Kuruluş :   Düzce bilimsel araştırmalar proje birimi
15  İşbirliği Yapılan Kuruluşun Desteği :   24000tl
16  Projenin Amacı:  Vezikoüreteral reflü, idrarın mesaneden üretere ve sıklıkla böbrek toplama sistemine retrograd akışıdır (1). Vezikoüreteral reflü, etyolojisine göre primer ve sekonder olarak sınıflandırılabilir. Primer VUR, üreterovezikal bileşkenin doğuştan yetersiz gelişmesi ve işlev bozukluğundan kaynaklanan bir patolojidir. Aksine sekonder VUR, artan intravezikal basınçtan kaynaklanan edinilmiş bir durum olup nörojenik mesane ve mesane çıkış tıkanıklığı gibi durumlarda görülür (2). Vakaların 50-70'i tekrarlayan sistit veya piyelonefrit ile kendini gösterir. Klinik prezentasyonu, asemptomatik formlardan ciddi reflü nefropatisine (RN) ve son dönem böbrek yetmezliğine (SDBY) kadar değişkendir. Reflü ile ilişkili nefropati, çocukluk çağı hipertansiyonu ve kronik böbrek yetmezliğinin (KBY) başlıca nedenidir (3). Genitoüriner sistemin çoğunluğu intraembriyonik mezodermden gelişmektedir. İntrauterin dönemdeki üriner sistemin normal gelişim sürecinin bir aşamada duraksaması ve/veya bozulmasına bağlı olarak üriner sistemin sayı, hacim, rotasyon ve pozisyon anomalileri gibi pek çok gelişimsel konjenital anomaliler meydana gelebilir. Primer VUR, bu anomalilerle birlikte en sık görülen mesane üreter arasındaki valv mekanizmasının etkilenmesine bağlı olarak gelişebilen üriner patolojidir (4). Gelişimsel olarak VUR, karmaşık sinyal yollarının bozulması ve hücresel farklılaşmadan kaynaklanır. Bu mekanizmalar muhtemelen genetik olarak programlanmıştır, ancak çevresel maruziyetlerden de etkilenebilir (5). Vezikoüreteral reflünün ailesel kümelenmesi, genetik faktörlerin VUR patogenezinde önemli bir role sahip olduğunu göstermekle birlikte bilindiği kadarı ile henüz tanımlanmış tek bir ana lokus veya gen bulunmamaktadır (2). Üriner sistem gelişim sürecinde görevli pek çok mekanizma olduğu bilinmektedir. Bu mekanizmalardan biri, Wingless ile İlişkili Sinyal Yolu (Wnt)’dur. Wingless ile İlişkili Sinyal Yolu, hücreler arası iletişimde etkilidir (6). 2010 yılında 10 aileden VUR tanısı almış olan 58 hasta üzerinde yapılmış olan bir araştırmada SOX17 geninin muhtemelen Wnt/ betakatenin/ T-cell factor (Tcf) sinyal yolağı yoluyla, insanlarda böbrek organogenezi, üreter dallanması ve idrar yolu gelişiminde önemli bir rolü olduğunun desteklenmiş olduğu görülmüştür (6). Bu çalışmada Düzce Üniversitesi Hastanesi Pediatri Polikliniğine VUR tanısıyla başvuran hastalardaki SOX17 geninin yeni nesil dizileme yöntemi ile ekspresyon düzeylerini tespit edip, bunların ekspresyon düzeyleri ile hastaların klinik özellikleri üzerine etkisi araştırılmıştır. Bu çalışmayla birlikte bu konu ile ilgili literatürde VUR hastalığının genetik temeli ile ilgili eksik olan bilgiler giderilmiş olacaktır.
17  Projenin Çıktıları:  1. Hasta Grubunda bulunan 36 olgunun 8’indekan basıncı 97 persantil üzerinde saptanmıştır. 2. Hasta Grubunun sistolik kan basıncı ortalaması (110,5±12,6 mmHg) ile Kontrol Grubunun sistolik kan basıncı ortalamasına (99,8±8,6 mmHg) göre anlamlı olarak yüksekti (Z=-3,126; p=0,002). Benzer şekilde Hasta Grubunun diastolik kan basıncı ortalaması (66,9±8,6 mmHg) Kontrol Grubunun diastolik kan basıncı ortalamasından (57,2±4,1 mmHg) anlamlı olarak yüksek bulundu (Z=-4,729; p=0,000). 3. Hasta ve Kontrol Grubunda incelenen olgularda serum sodyum (138,3±1,7 mEq/L vs 136,8±1,5 mEq/L), serum potasyum (4,7±0,4 mEq/L vs. 4,2±0,3 mEq/L) ve serum kreatinin (0,51±0,1 mEq/L vs. 0,4±1,2 mEq/L) değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark tespit edildi (sırasıyla p=0,001, p=0,000 ve p=0,004). 4. Hasta Grubununda yer alan 36 olgudan 26’sında DMSA verilerine göre skar olduğu saptandı. 5. Hasta Grubu’ndaki 9 erkek hastanın 7’sinde ve 27 kız hastanın 19’unda skar olduğu saptandı. 6. Hasta Grupta sağ böbrekte bir adet skar olan 4 olgu , sol böbrekte bir adet skar olan 3 olgu , sağ böbrekte multiple skar olan sekiz olgu , sol böbrekte multiple skar olan üç olgu , bilateral böbrekte multiple skar olan sekiz olgu gözlendi 7. Hasta Grubundaki VUR derecelerinin dağılımı incelendiğinde; beş olguda grade 1 VUR, beş olguda grade 2 VUR, on iki olguda grade 3 VUR, on olguda grade 4 VUR ve dört olguda grade 5 VUR olduğu saptandı. 8. Hasta Grubunda iki olguda , Kontrol Grubunda ise iki olguda SOX17 geninde en az bir varyasyon saptandı. 9. SOX17 geni ile VUR arasındaki ilişki çalışmamızda incelendiğinde; Hasta Grubundan bir olguda SOX17 NM_022454.3 geni Ekzon 2 Heterozigot c.775T>A p.Tyr259Asn rs267607083 değişimi, Kontrol Grubunda bir olguda SOX17 NM_022454.3 geni Ekzon 2 Heterozigot c.775T>A p.Tyr259Asn rs267607083 değişimi tespit edildi. Hasta ve Kontrol Grubu arasında anlamlı bir farklılık bulunmadı. 10. c.479C>T p.Ala160Val rs200011294 varyasyonu bildiğimiz kadarı ile literatürde VUR’lu hastalarda SOX17 geninde daha önce tanımlanmamış olup, Bizim çalışmamızda Hasta Grubunda bir olguda SOX17 geni NM_022454.3 Ekzon 2 Heterozigot c.479C>T p.Ala160Val rs200011294 değişimi ve Kontrol Grubunda bir olguda SOX17 geni NM_022454.3 Ekzon 2 Heterozigot c.479C>T p.Ala160Val rs200011294 değişimi tespit edildi. 11. Bu çalışma bilgilerimize göre SOX17 geni ve VUR arasındaki ilişkinin yeni nesil dizileme analizi ile araştırılan ilk çalışma özelliğini göstermektedir.
18  Proje Çıktılarının Bilime ve Uygulamaya Aktarılması:  SX17 geninin vur olan bireylerde anlamlı olarak saptanmasıdır
19  Proje Kapsamında Yapılan Yayınlar:  yayın aşamasındadır

  Tarih: 


  İmza: