16 |
Projenin Amacı:
Febril konvülziyonlar (FK) çocuklarda en sık görülen konvülziyon tipidir ve çocukluk çağı nörolojik bozuklukları arasında en üst sıralardadır. FK, santral sinir sistemi (SSS) enfeksiyonu, metabolik bozukluğu, afebril konvülziyon öyküsü dışında ve ateşli bir hastalık sırasında ortaya çıkan konvülziyon tipi olarak tanımlanır (1). Başlangıç yaşı olarak 6 ay ile 60 ay arasında değişir ve en sık 18 ay civarında görülür (2). FK’nın patogenezi tam olarak aydınlatılamamıştır, FK ekstraserebral akut enfeksiyonlarla birlikteliği mevcuttur. Bu enfeksiyonların etiyolojisinde virüsler, bakterilere oranla daha sık rol oynar (3). Bazı yeni çalışmalar, spesifik interlökin (IL) alellerle ilişkili FK’da, sitokin aktivasyonunun rolünü ve sitokin genlerinin sitokinleri kodlama yeteneğini etkilemek üzere polimofik çeşitli allerin rolünü vurgulanmıştır.
Herediter faktörler bireylerin enfeksiyonlara inflamatuar cevabında etkili olmakla beraber yaş ve beyin matürasyonuyla ilgili olarak zaman içerisinde değişim olmakta ve ateşe karşı konvülzif eşik değeri yükselmektedir. Proinflamatuar sitokinlerden IL 1beta, IL 6, TNF-alfa ve antiinflamatuar sitokin olan IL 10’un enfeksiyonlara karşı ateş yanıtının düzenlenmesinde rol oynadığı yapılan çalışmalarla gösterilmiştir (4, 5).
IL 6, enfeksiyon ve yaralanma durumlarına karşı konak yanıtının başlıca bir aracıdır, ateş anında hastalarda yüksek düzeylerde IL 6 görülmüştür. Enfeksiyonlar, travma, kronik inflamatuar hastalıklar, neoplazi ile IL 6 arasında güçlü bir korelasyon görülmüştür (6, 7).
Biz bu çalışma ile çocuk yaş grubundaki FK geçiren hastalarda Yeni Nesil Dizi Analizi (NGS) yaparak etiyolojiden sorumlu genetik değişimi ortaya koymayı amaçlıyoruz. Çalışmamızda FK geçirmiş yada geçiren hastalarda geninin NGS ile taramasını yaparak patogeneze neden olan mutasyonları saptamayı amaçladık.
Günümüzde gen tedavileri hastalıkların ortaya çıkmasını engellemekte veya var olan hastalıkların tedavisinde kullanılmakta ve yeni nesil tedavi rejimlerinde büyük önem taşımaktadır. Günümüz şartlarında FK’da öngörülemeyen, kesin tedavi noktasında sorunlar yaşanabilen ve çocuklarda sık görünen bir hastalıktır. Genetik tetkiklerin maliyeti göz önüne alındığında FK gibi sık görünen bir sorun için bu tedavinin uygulanabilirliği tartışılabilir. Ancak tekrarlayan FK vakalarında, dirençli FK hastalarında veya çoklu ilaç kullanılan olgularda, önerdiğimiz gen tedavi biçimleri hastalığın tedavi edilmesinde ve hastalığı kontrol altına alınmasında hekimlerin, hastaların ve ailelerinin elini güçlendirecektir.
Çalışmamızda IL 2, 6 ve 10 genlerinin FK’lı hastaların erken tanı almasında bir belirteç olarak kullanılabileceğini, bu genlerdeki varyasyon durumu açısından hastalığın prognozu ile ilgili bilgiler elde edilerek buna bağlı FK’nın fizyopatogenezini aydınlatmak, FK’nın komplike seyredeceği ya da epilepsi riski oluşturabileceği vakaları erken tanımak ve bunlara yönelik tedavi stratejileri geliştirerek morbiditenin ve mortalitenin önlenebileceğini düşünüyoruz.
|