T.C.

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ

Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü

Sıra No PROJE SONUÇ RAPORU BİLGİ FORMU
1  Proje No :   2017.04.03.612
2  Projenin Adı :   Düzce İl'indeki Hastaların Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Yöntemlerine Başvuru Sıklığının Araştırılması
3  Projenin İlgili Olduğu Alan Adı :   Sağlık Bilimleri Araştırma Projesi (SBAP)
4  Proje Yürütücüsü :   Dr.Öğr. Üyesi Cemil Işık Sönmez
5  Proje Yürütücüsü E-posta :   cemilsonmez@duzce.edu.tr
7  Proje Araştırıcıları :  Doç.Dr. Ertuğrul Kaya
 Dr.Öğr. Üyesi Nuri Cenk Coşkun
 
8  Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi :   24.10.2017
  24.10.2018
9  Proje Süresi :   12
10  Ek Süre :   0
11  Ek Ödenek :   0,00
12  Projenin Bütçesi :   25.000,00
13  Toplam Harcama :   21.141,00
14  İşbirliği Yapılan Kuruluş :   Yok
15  İşbirliği Yapılan Kuruluşun Desteği :   Yok
16  Projenin Amacı:  Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GTT) Uygulamaları tüm ülkemizde olduğu gibi Düzce ilinde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak Düzce’deki bu hizmetleri yasal olarak sunan sağlık kuruluşları bulunmamaktadır. Yapılan araştırmalara göre; halkın yaklaşık olarak yarısı son 5 yılda en az bir geleneksel ve tamamlayıcı tıp yöntemine başvurmuştur. Bu bağlamda Düzce ilinde yaklaşık olarak 200.000 vatandaşın geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarına talebi olduğu hesaplanmıştır. Batı Karadeniz (BK) bölgesinde, ulusal ve uluslararası düzeyde bitkisel ve doğal kaynaklı sağlık ürünleri satışı yapan büyük ilaç şirketleri bulunmaktadır. Bu şirketlerin ilaç haricinde satışını yaptıkları bitkisel ve doğal kaynaklı sağlık ürünlerinin hammaddeleri tamamen yurtdışından ithal edilmekte ve yurtiçinde üretimi bulunmamaktadır. Bu durum hem rekabet güçlerini azaltmakta, hem de Türkiye’nin ekonomik ve istihdam gücünü azaltmaktadır. Bu ürünlerin hammaddelerinin üretiminin BK bölgesinde yapılmasına ciddi düzeyde ihtiyaç bulunmaktadır. BK bölgesinin yaklaşık olarak yarısı tarım arazisi, diğer yarısı orman arazisidir. Tarım arazilerinin verimi oldukça yüksektir ve bölgenin ılıman iklim de olması birçok bitki yetiştiriciliğine olanak sağlamaktadır. Düzce ilinde tarımsal ürün çeşitliliği oldukça kısıtlıdır (fındık 70 000 ton, mısır 200 000 ton, buğday 2 000 ton, çeltik 2 000 ton, balkabağı 7 000 ton). Halbuki oldukça çeşitli tarım ürünleri üretme kapasitesi bulunmaktadır. Bu durum halkın ekonomik potansiyelini kullanmasına engel olmaktadır. Halkın tarımsal ürün üretme çeşitliliğinin artırılması gerekmektedir. BK bölgesinde oldukça kısıtlı düzeyde tıbbi ve aromatik bitki üretilmektedir. Bu üretim toplam tarımsal üretimin %0,5’inin altındadır. Bölgenin iklimi ve toprak yapısı tıbbi ve aromatik bitki üretimine oldukça uygundur. Ancak bu ürünler işlenerek ticari forma dönüştürülememekte, hammadde olarak satılmaktadır. Bu durum ciddi düzeyde gelir kaybına neden olmaktadır. Bu nedenle de üretici olan halk tıbbi ve aromatik bitki üretimine yeterli ilgiyi duymamaktadır. Bu ürünlerin Ar-Ge çalışmalarının yapılıp gerekli yasal izinleri alınarak satışa hazır hale getirilmesi, bölgenin tıbbi aromatik bitki ve doğal kaynaklı tıbbi ürün üretimi potansiyeli kat be kat artmasıyla sonuçlanacaktır. Bu konuda ciddi Ar-Ge çalışmalarının yapılması, bitki ıslah ve üretim tekniklerinin geliştirilmesi, deney hayvanı ve klinik araştırmalarının yapılması, ürünlerin standardizasyon tekniklerinin geliştirilmesi, ekstraksiyon, saflaştırma ve yapı tayini çalışmalarının yapılması, gerekli yasal izinlerin alınması, ticari ürün üretilmesi, bilimsel dayanakların yeterli derecede kanıtlanması, elde edilen verilere göre halkın eğitilerek üretime yönlendirilmesi ve üretimin planlanması çalışmalarına ihtiyaç duyulmaktadır. Türkiye’deki birçok ilaç şirketinin fabrikaları BK bölgesinde veya yakın çevresinde bulunmaktadır. Bu şirketlerin en önemli ihtiyaçlarından biri de nitelikli insan gücüdür. Şirketler özelleşmiş yurtiçi ve yurtdışı pazarları nedeniyle iyi yetişmiş personele ihtiyac duymaktadır. İlaç üretimi, preklinik ve klinik araştırmalar, ilaç tasarımı, ilaç ruhsatlandırması, doğal ve bitkisel kaynaklardan tıbbi ürün üretimi ve standardizasyonu gibi konularda yetkin lisansüstü düzeyde eğitim almış personel ihtiyacı üst düzeydedir(Üniversitesi).
17  Projenin Çıktıları:  Düzce ilindeki tek GTT merkezi olan DÜGETAM’ın kurulumundan itibaren başvuran hasta sayısı 372 olmuştur. Bunların %57,5’si kadın, % 42,5’i erkek bireylerden oluşmaktadır. Tedavi türlerinden yönelimin en fazla olduğu tedaviler; akupunktur, ozon tedavi ve kupa tedavi olurken, bireyler sülük tedavi, hipnoterapi, mezoterapi, apiterapi ve larva tedaviyi de tercih etmiştir. Tedaviler klinik özelliklere göre 3-20 seans arasındadır. Hastaların geleneksel ve tamamlayıcı tıp tedavilerine başvuru şartları arasında: obezite, fibromiyalji, eklem ağrısı, diyabetik ayak ülseri, yara, varis, migren, yaygın anksiyete, alzheimer olma riski, vertigo, bel fıtığı, hipertansiyon, hiperlipidemi, romatoid artrit, işitme kaybı, doku travması, parkinson, sırt ağrısı,infertilite, ankilozan spondilit ve genel sağlığı korumak gibi koşullar bulunmaktadır (Çizelge 1).
18  Proje Çıktılarının Bilime ve Uygulamaya Aktarılması:  BK bölgesindeki tek GTT kurumu olan DÜGETAM’a başvuran hasta profilini 16-76 yaş aralığındaki hastalar oluşturmaktadır. Dört aylık süreçte toplam 372 hasta hizmet almış, bunların % 57,5’sini kadın % 42,5’ini erkek hastadan oluşmuştur. Isparta bölgesindeki geleneksel tedaviye yönelimlerin anket üzerinde araştırıldığı bir çalışmada 350 katılımcının % 50’si erkek ve tüm bireylerin % 39’u 15-34 yaş aralığındaki bireylerden oluşmaktadır. Katılımcıların geçmiş dönemlerinde geleneksel tedavilere başvuru sıklığı % 68 (238 kişi) iken bu kişilerin son bir yılda geleneksel tedaviye başvuru oranı %76,1 (181 kişi) olmuştur(ÖZTÜRK et al., 2005). Masa başında çalışanlara anket düzenlenerek geleneksel tedavilere başvuranların yönelimlerinin sorgulandığı çalışmaya 20-65 yaş arası 225 birey katılmış. Bu bireylerin % 56,7 ‘sinin tamamlayıcı tıptan yararlandığı belirlenmiştir(Arı & Yılmaz, 2016). Eskişehir ilinde yapılan anket çalışmasında katılımcıların % 60’nın çeşitli geleneksel ürünleri kullandığı tespit edilmiştir(Çetin, 2007). Üniversite öğrencilerine yapılan anket çalışmasında 291 kişiye ulaşılmış ve % 61,2’ sinin geleneksek tedavi kullandığı tespit edilmiştir(Nilgün, TAŞDEMİR, & KILIÇ, 2012). Yapılan çalışmalar ülkemizin belirli bölgelerindeki kısıtlı örneklemlerini oluşturmasına rağmen yarı yarıya geleneksel tedavilere yönelimlerin olması ülke çapında halkın bu tedavilere yönelimlerinin oldukça alakadar olduklarını göstermektedir.
19  Proje Kapsamında Yapılan Yayınlar:  Henüz yayınlanmadı

  Tarih: 


  İmza: